Bugün, tüm dünyadan köylü hareketlerini bir araya getiren uluslararası bir toplulukla tanışacağız. La Via Campesina’nın nihai hedefi köylülerin yaşamlarını iyileştirmek. Çünkü köylülerin yaşamları iyi olursa tarım iyi olur, tarım iyi olursa yiyip içtiklerimiz iyi olur, yiyip içtiklerimizin iyi olduğu bir dünyada yaşamlarımızın nasıl dönüşebileceğinin hayalini kurmayı da size bırakalım. Ve haftalık ilham dozumuzu alalım:
neden bir aradalar?
Gıda egemenliği ilkesini duymuş muydunuz? Buna göre her ülke kendi gıda politikalarını belirleme hakkına sahip, bu yüzden Hhem gıda üretimi hem de dağıtımı yerel toplulukların kontrolünde gerçekleşmeli diyorlar. Yerel toplulukla bahsedilen, küçük üretici. Yani yaşadıkları yerin coğrafi koşullarına, iklim şartlarına en uygun şekilde yetişecek bitkiyi, hayvanı tanıyanlar… Kendi bölgelerindeki biyoçeşitliliğin yanı sıra yerel tohum çeşitliliğinin nasıl korunacağını hem atadan dededen aktarılmış hem de sezgileri ve deneyimleriyle öğrendiklerine dayanarak bilenler.
Hareket 1993’te başlamış ve köylü örgütlerini içine ala ala büyümüş. Büyük şirketlerin ve endüstriyel tarımın egemenliğine karşı geleneksel yöntemlere sahip çıkıp çevreye duyarlı uygulamaları teşvik etmeyi prensip edinmişler. Toprakların verimini artırmak ve barındırdığı çeşitliliği korumanın yolunun bu olduğunu savunuyorlar. Haksız rekabete karşılar. Köylülerin ürünlerini adil bir fiyatla satabilmeleri ve adil ticaret uygulamalarının hayat geçmesi için ses çıkarıyorlar. Kadınları, gençleri ve yerli halkları köylü hareketinde aktif rol almaları için cesaretlendiriyorlar. Yüzyılların deneyimine ve test edilerek kanıtlanmış sonuçlara dayanan agroekolojik üretim biçimlerinin sürdürülmesi için eğitimler veriyorlar. Bunun için dünya çapında aktif olan 70’ten fazla okulları var.
nasıl bir topluluk?
La Via Campesina’nın dünyanın dört bir yanını saracak kadar kocaman bir brandası var sanki. Farklı ülkelerden milyonlarca topraksız işçi, yerli, çoban, balıkçı, göçmen tarım işçisi, küçük ve orta ölçekli çiftçi, kırsalda yaşayan kadın ve köylü genç bu brandanın altında, epey sağlam bir birlik ve dayanışma duygusuyla birbirine kenetleniyor, gıda egemenliği için köylü tarımını savunuyor. Topluluğun en ilham verici taraflarından biri de bu: Çok çeşitli kültürler, coğrafyalar ve ekosistemlerden gelen köylüler, hiç tanımadıkları ve tek ortak noktaları yaptıkları iş olan başka köylülerle, yaşadıkları sıkıntıların benzeştiğini görüyor; bir köylü grubunun bir soruna buldukları çözüm, başka bir grubun da işine yaramaya başlıyor. Bu tarafıyla birlik, yerel olan küreseldir ve küresel olan yereldir tanımlamasının sağlamasını yapıyor adeta.
Şaka değil; Afrika, Asya, Avrupa ve Amerika’nın 81 ülkesinden 182 yerel ve ulusal örgütü içine alan bir yapılanmadan bahsediyoruz. Bu da neredeyse 200 milyon küçük ölçekli gıda üreticisine ses verildiği anlamına geliyor.
Evet, son otuz yılda bunu başardıklarını kanıtlamış görünüyorlar. Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Gıda Güvenliği Komitesinin (CFS) Sivil Toplum ve Yerli Halklar Mekanizması (CSM) ve daha birçok farklı uluslararası yönetimin masasında sandalyeleri var. BM Genel Kurulunun 2018’de kabul ettiği Birleşmiş Milletler Köylülerin ve Kırsal Alanda Çalışan Diğer İnsanların Hakları Bildirgesi, La Via Campesina ve müttefikleri tarafından sabırla yürütülen 17 yıllık müzakerelerin sonucunda hayata geçmiş. Bunca yıllık sabırlı mücadelenin gücünü aldığı ana damar ne peki? Elbette topluluk ruhunun kendisi.
Yararlanılan kaynaklar:
la via campesina, LVC, Global Voice of the Peasants, 2021; viacampesina.org