2016 Nisan ayında çocuklar için değil çocuklarla birlikte düşünelim diyerek #SözKüçüğün kampanyasını başlattık. Çocuğun yaşam hakkını, çocuk katılımını; çocuk koruma, sosyal yardım, adalet, sağlık ve eğitim alanında çalışan aktivistler ve sivil aktörlerin paylaştığı yazılarla tartıştık.

Seda Akço Bilen ve Bürge Akbulut #SözKüçüğün için yazdı

Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ulaşamadığı çocuklar
Çok sayıda çocuk son 25 yılda sağlanan ilerlemenin dışında kalmıştır. Bu eşitsizliklerin bedeli de, hemen ve en trajik biçimde çocukların kendileri tarafından ödenmektedir. Bununla birlikte, uzun dönemdeki etkiler gelecek kuşaklara da uzanmakta, bu çocukların toplumlarının gücünü eksiltmektedir. Dolayısıyla, bu eşitsizliklerin ele alınması ve azaltılması yalnızca yapılacak doğru bir iş olmakla kalmayacak – Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin ruhuna sadık kalınması – aynı zamanda nesnel getiriler sağlayacak stratejik bir hamle olacaktır.”(UNICEF 2015 Dünya Çocuklarının Durumu Raporu)

Yazının devamı için tıklayınız.

Alper Yalçın #SözKüçüğün için yazdı

Çocuklar için değil, çocuklarla birlikte düşünmek
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ve Türkiye’nin ulusal yasası olan Çocuk Koruma Kanunu’nun temel ilkelerinden biri çocukların katılım hakları olarak tanımlanmaktadır. Katılım hakkı özetle çocukların kendilerini ilgilendiren her konuda düşüncelerini özgürce ifade etme, karar verme mekanizmalarında temsiliyetlerinin sağlanması ve söz haklarının olması, örgütlenme, toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme ve katılmaları anlamına gelmektedir…

Yazının devamı için tıklayınız.

Mustafa Eren #SözKüçüğün için yazdı

Çocuk mahpuslara yönelik tecavüzler, hak talepleri
Türkiye’de hapishaneler söz konusu olduğunda akla ilk gelenler “reformlar”, “iyileştirmeler”, “olumlu koşullar”, “iyi örnekler” değil ne yazık ki. Hapishaneler, Türkiye’de, kötü muamele, yangınlar, kapasite fazlalığı, ölümler, ölüm oruçları ile beraber gündeme gelebiliyor. Bu bakış açısını ortadan kaldırabilecek oldukça az örnek var ve bunun başlıca nedenini de devletin, sivil toplumun bu alanda daha etkin ve aktif yer alabilmesini engelleyen tutumu oluşturuyor…

Yazının devamı için tıklayınız.

 

Abdullah Karatay #SözKüçüğün için yazdı

Çocuk hakları ve çocuğun iyilik hali
Dünyaya, iyi düşünceler ya da ütopyalar genelde uygulamalardan önce gelir. Elbette onların kendinden önce yaşanmış felaketlerle hesaplaşması da vardır; ama genelde ‘erkencidir’ ütopya. Önümüzde koşup gider ütopya. Vicdanımızın, iyilik yapma isteğimizin, eşitsiz toplumsal koşullardaki engelleri aşa aşa ilerleyen yanlarımızdan biridir ütopya…



Yazının devamı için tıklayınız.