1. Anasayfa
  2. /
  3. Sivil Düşün Haberleri
  4. /
  5. Burada Çok Şey Değişti:...

Burada Çok Şey Değişti: Güneşli sesler şehrinde notalı buluşmalar

Orası neresi? 

Güneş, bazı kentlerin duvarlarına yalnız yazın düşer. Bazılarında ise, kışları bile parlayan bir şeyler vardır. Çok renk, çok ses, çok hareketin olduğu yerlerdir buralar. Farklı yüzler, sözler ve varoluşların evi olan şehirler. Mersin, örneğin. Burada ışık; cami, havra ve kiliselerin kubbeleriyle camları arasında seyahat ede ede saatlerce yere düşmeden havada kalır. Türkçe olduğu kadar, Arapça, Kürtçe, Ermenice, Rumca ya da Roman dilinde de yaşanır gün. Hepsinin kültüründe ayrı ayrı deneyimlenir, demlenir. Mersin’in şarkılarını söylemeye tek bir solist yetmez bu yüzden. Öyle ya, bunca çeşitli ifadeyi, ancak bir koro seslendirebilir.

Orada ne değişti?

Salgın başlayalı tam bir yıl olmuştu. Şehrin sokaklarında eski kalabalık yoktu. Ama havada bir sürü güneşle, birbirine hiç benzemeyen çok çeşitli duyguyla yıkanmış uçuşan notalar vardı. Böyle söylüyor Arif Adalı. Kendisi 1998 yılından bu yana müzikle ilgileniyor. Telli, tuşlu, vurmalı enstrümanların çoğunu çalabildiği gibi, eğitimlerini de veriyor. Belki havada notları görüşü bu yüzden. Ama bu konuda yalnız değil. Karantina günlerinde evlerin aralık pencerelerinden sızıp da bulutlara karışan do’lara, re’lere ve mi’lere şahit olan başka arkadaşları da var.

Arif ve arkadaşlarına göre, onların gözlerine bu kadar ayan olanlar, birçoklarına görünür değil. Çünkü aslında Mersin’de yüzyıllardır var olarak şehrin dokusuna bakış ve tavırlarını işleyen topluluklar görünür değil. Romanlar, Giritli Köyü Rumları, Kürtler, Araplar ya da Yörükler örneğin, diye bir çırpıda sayıyor Arif. “Bu kültürlerin gelişmesi için önlerinde yasal bir engel yok. Fakat kendilerini serbestçe ifade edebilecekleri yolların çeşitlenmesine ihtiyaçları var. Bunu kendi başlarına yapmaya çalışırken tedirginlik duyabilirler. Ama davet edilirlerse iş değişir.”

-Öyle mi? Nasıl?

-Bir kere davet edildikten sonra, evsahibi gibi hissetmeleri için bir şansları olur çünkü.

İşte bir buçuk yıl önce, şehrin kalabalığını yitirmiş sokaklarında dolaşırken, başları, havadaki notalara çarpan Arif ve arkadaşlarının Mersin’de çok şeyi değiştiren hikayesi böyle bir davetle başlıyor. Ekip, Kültürler Buluşuyor Karma Müzik Korosunu kurarak, şehrin özellikle farklı dil ve kültürlerden sakinlerini, kendilerine katılmaya çağırıyor.

Gel zaman git zaman, koronun kapısı daha sık çalınmaya başlıyor. Her yeni koristin kattığı güç başka.  Romanlar geliyor örneğin dokuz sekizlik neşeleriyle. Sonra, koyu, yanık nameleriyle Suriye’den göç eden Arap mülteciler. Ve elbette, Mersin sahilleri kadar uzun zılgıtlarıyla Kürtler… Şimdi şu tabloyu hayal edin: Kürtler, Araplar, Türkler ve Romanlar buluşmuş; hep beraber çalıp, söyleyip sergileyerek yeni bir ortaklık üretiyorlar. İşte bu toplu fotoğraf, bir arada eşit yaşam fikrine en güzel ilhamlardan biri.

Nasıl değişti?

Niyet de yol da şahane. Ancak koro büyüyüp genişledikçe, başka ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Katılımcılar hevesli ancak hepsinin müzik eğitimleri aynı değil, kendilerini geliştirerek birbirlerine yakın bir seviyeye ulaşmaları gerekiyor. Arif ve arkadaşlarının bu eğitimler için yeterli teknik ekipmanları bulunmuyor. Hiç yoksa, şan ve solfej dersleri için piyano lazım. Sonra, provaların kayda değer sonuçlar alacak şekilde gerçekleşmesi için bazı enstrümanlar ve kayıt cihazı olmazsa olmaz. Ve tabi koroyu daha çeşitli kılmak için daha çok insana ulaşmak da elzem. Bu da, iyi bir tanıtım çalışması yürütmek demek. Peki tüm bunlar nasıl mümkün olacak?

Kültürler Buluşuyor ile yolumuz işte tam da burada kesişiyor. Ekip, Sivil Düşün’den aldığı destekle, ihtiyaç duyduğu teknik ekipmanları kiralıyor, çeşitli video ve tanıtım içerikleri üreterek koronun davetini tüm şehre duyuruyor. Sanatolia Kolektif Atölyeler de bu arada, ekibe hem mekan hem de teknik ihtiyaçlar için katkı sunmaya başlıyor.

Aslında araçlar biraz da vesile. Burada mesele, koroyu müzikal anlamda sahneye çıkabilecek niteliğe ulaştırmak. Çünkü ekip sahne aldıkça, kendi ayakları üzerinde duracak güce de kavuşacak.

Kültürler Buluşuyor Karma Müzik Korosu, yaklaşık bir yıllık hazırlık sürecinin ardından, yedi dilde (Türkçe, Arapça, Kürtçe, Rumca, Romanca, Ermenice ve  Zazaca) derlenmiş geleneksel halk şarkılarından oluşan bir repertuarla, 19 Şubat günü ilk konserini veriyor. Repertuvarda Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında yolları kesişen kültürlerin şarkı ve türkülerine bir arada ses veriliyor. Koristler, eserleri icra ederken, bahse konu olan tüm kültürlerin geleneksel kıyafetlerini giymeyi de ihmal etmiyorlar. O gece, salondaki herkesin havada uçuşan notaları gördüğü rivayet ediliyor.

Mersinli Kültürler Buluşuyor, şimdi müzik alanında deneyim kazanmış 20 korist, 10 enstrumanist ve teknik ekipten oluşan 35 kişilik kendinden emin dev bir kadro. Güzel sesleriyle dikkat çekmeyi de başardılar üstelik. Hatay ve İskenderun’daki Rum ve Ermeni aileler, bu repertuara Rumca ve Ermenice şarkıların eklenmesini önermişler örneğin. Şarkıların dilleri yediyken 12 olmuş, Mersin ve çevre illerin belediyeleri ile konser turneleri için görüşmeler bile başlamış. Anlayacağınız, koronun geleceği epey güneşli. O kadar ki yaz bittiğinde bile, notalar kubbeler ve camlardan yansıyarak duvarlarda kalacak.

İllüstrasyonlar: Çiğdem DEMİR

Başvurucuların dikkatine: Destek kalemleri güncelleniyor
Sivil Düşün destekleriyle yapabileceğiniz harcamalar 1 Nisan itibariyle güncelleniyor.

Detaylar için tıklayın.

Skip to content