Çarşambanın umut vadedeni: Trafikte eşit haklar için yola çıkanlar

Yasemin Usta, pazarlama alanında çalışan, şehir hayatının içinde herkes gibi varolan biriydi. Bir gün, kardeşi gibi gördüğü 18 yaşındaki kuzeni Gökhan’ı, geçirdiği trafik kazası sonucu kaybedince tüm hayatı değişti. Aslında yalnız kendisinin değil, başkalarının yolculuklarının da dönüşmesine aracı olacağı bir başlangıçtı bu.

Ehliyetsiz bir şoförün aşırı hızla hatalı sollama yapması, Gökhan Demir’in hayatına mal olmuştu. Yasemin, trafik kurallarını ihlal eden bu kişinin hak ettiği cezayı alacağını düşünürken olayı aydınlatacak delillerin kaza soruşturma dosyasına  eklenmediğini öğrendi. Adil bir yargılama için delil bulmak zorundaydı. Böylece, işinden istifa edip, hukuk sürecini takip etmeye başladı. Süreç zorlu ve uzundu ama sonuç alındı. Kuzeninin dava sürecinde işini etik yapmayan polislere avukatsız dava açan Yasemin, görevi kötüye kullanmaktan ceza almalarını sağladı. Ancak adaletsizliğe uğrayanın yalnızca Gökhan olmadığının farkındaydı. Trafik evreninin yarım kalan davaları, hafifletilen cezaları, geri bırakılan hükümleri arasında hakları ihlal edilen binlerce insanın sesi kayboluyordu.

Önünde, kişisel bir adalet arayışı olarak beliren yol, Yasemin’i 2015’te Trafikte Haklarım Derneğini kurduğu noktaya kadar götürdü. Ardından salgın başladı. Mahkeme süreçleri durdu. Yeni infaz yasaları ile trafik suçluları birkaç gün içinde tahliye edilmeye başlandı. O sırada adalet bekleyenlerin sesi biraz daha kısıldı.

Kampanya kapsamında, trafik kazalarıyla sevdiklerini kaybetmiş ya da kalıcı engellilik yaşamış beş kişinin hikayesi kayıt altına alındı. Her biri, uzun ve çoğu zaman yorucu geçen dava süreçlerini, yeni yasal düzenlemeler karşısında hissettikleri çaresizliği ve hala adaleti arama kararlılıklarını anlattı. Bu anlatılarla birlikte, kamuoyuna yalnızca kişisel kayıplar değil; aynı zamanda ceza sistemindeki boşluklar, caydırıcılıktan uzak kararlar ve istatistiklerin gerisinde kalan hayatlar hatırlatıldı.

Dernek bu süreçte kısık seslere güç vermenin ötesinde, gönüllü avukatlarla dava dosyalarını inceledi, sosyal medya stratejileriyle videoların daha fazla kişiye ulaşmasını sağladı, kampanyaya ait basın materyallerini söz ve yetki sahiplerine ulaştırarak süreci geniş kitlelerle buluşturdu.

Yasemin ekip arkadaşlarıyla yeni kampanyaları hayata geçirerek yoluna devam ederken, trafiğe herkes gibi dahil olamayanlar için de harekete geçmek istedi. Engellilerin, Trafik Kanununda hangi geçiş üstünlüğü haklarına sahip olduklarından çok az kişi haberdardı. İyi niyetle destek olmaya çalışırken onlara bilmeden rahatsızlık verebilir miydik? Yasemin bu sorunun cevabını yine en iyi görme engellilerin kendisi verebilir, dedi ve Sivil Düşün desteğiyle onların trafikte var olma biçimleri ile haklarını anlattıkları videolar hazırladı.

Yasemin bugün başladığı yerin bambaşka bir noktasında; Gökhan’ın hikayesini artık gözü adalette olan herkes için anlatıyor. Her yeni çalışmada, bir zamanlar kendi yaşadığı çaresizliğe dokunan birine daha ulaşmanın, ona güçlü ve kalabalık hissettirmenin huzurunu duyuyor.

Skip to content