Çölyak Derneği ile çalışmalarını konuştuk

Sivil Düşün’den Örgütlenme Desteği alarak ‘Çölyaklılar Eğitimde’ çalışmasını gerçekleştiren Manisa Çölyak ve Organik Beslenme Derneği ile faaliyetleri ve önümüzdeki dönem planlanan çalışmaları üzerine konuştuk.

“Çölyaklılar Eğitimde” çalışması kapsamında gerçekleştirdiğiniz eğitimi nasıl gerçekleşti? Eğitimi ağ oluşturma ve uzman desteği yönünden değerlendirebilir misiniz?

Manisa’daki çölyaklıların hayatlarını kolaylaştırmanın yanında misyon edindiğimiz ikinci konu Türkiye’deki çölyaklıların hayatlarının kolaylaştırılması çalışmaları. Bu ikinci konu için tek başına hareket etmenin yeterli olmadığı konusunda Dernek üyelerimizle karar verdik, ne yapabilirizi tartıştık. Biz dernek olarak kurumsallaşma hedefimize projeler ile adım atmayı planlamıştık. Sivil Düşün AB Programı’na ortak hareket edebilme, iş birliği, ağ kurma için açık olan örgütlenme desteğine başvuru yaptık. Türkiye’deki çölyak derneklerini Manisa’da Savunuculuk Eğitimi ile bir araya getirerek örgütlenmeyi sağlamayı, ortak hareket edebilme kabiliyetini artırmayı, iş birliği sayesinde yapılacak çalışmalarda karar vericileri etkilemeyi amaçladık.

Sivil Düşün’e kanun değişikliği hedefimiz için yapmış olduğumuz başvuru ‘Çölyaklılar Eğitimde’ çalışmamız kabul edildi.  Çalışma kapsamında Türkiye’de kurulmuş olan 23 çölyak derneğinin yönetim kurulu başkanının, Manisa’da savunuculuk eğitimi alması planlandı. Proje sayesinde 20 dernek başkanı Manisa’ya gelerek 3 gün boyunca savunuculuk eğitimi ile hem birbirimiz tanımış olduk hem tecrübelerimiz aktardık. Bundan sonra ortak amacımız olan çölyak konusunda ortak hareket etme kararı aldık. Projemizin en büyük şansı eğitimi, Sivil Düşün tarafından sağlanan destekle, konunun uzmanından almak oldu. Eğitmenimiz, bizlere 3 gün boyunca nasıl birlik olunur, ortak karar alınır, iletişim sağlanır, kurumsallaşma geliştirilir konularında bilgilendirdi ve çalışma sonunda karar vericilere kabul ettirmek üzere iki konuda ortak karar almamızı sağladı. Bunlardan birisi kanun değişikliği çalışmaları, diğeri ise Türkiye’nin 7 yerinde glutensiz ekmek üreten fırınların kurulması oldu.

Örgütlenme çalışmalarınız sonucunda çölyak farkındalığına ilişkin sivil alandaki gelişmeleri anlatabilir misiniz?

Çalışmalarımızın sonucunda, karar vericilerle görüşmeler yapılması sağlandı ve çölyaklıların hayatlarının kolaylaşması için kanun tarafından korunması gerektiğinin farkındalığının artırılması tüm derneklerde oluştu. Aldığımız savunuculuk eğitimi ile bu sonuca ancak karar vericileri etkileyerek, kanun yapıcılar ile ortak çalışma yaparak, ortak hareket ederek ulaşabileceğimizi öğrenmiş olduk. Esasında çölyak derneklerinin yaptıkları sivil toplum örgütlerinin aynı amaç doğrultusunda beraber hareket ettiğinde olumlu sonuç alma olasılığının yüksek olacağını kanıtladı. Demokrasinin temeli olan sivil toplum örgütlerinin karar mekanizmalarına katılımının bir örneğini gerçekleştirmiş oldu. Bir yıl içerisinde yapılan çalışmalar sayesinde, Türkiye’deki çölyak dernek sayısı 35’e çıkmasının, sivil alanda örgütlenmenin öneminin göstergesi düşünüyoruz. Ayrıca savunuculuk eğitimi ile Türkiye’de çölyak birlikteliği başlamış oldu. Bunun sonucu TBMM’de çölyak dernekleri olarak yapmış olduğumuz lobicilik çalışması ile Çölyak Araştırma Komisyonu kurulması sağlandı. Türkiye’nin gündemine TBMM’deki çalışmalar ile çölyak girmiş oldu. Şu an hemen her gün çölyak ve glutensiz beslenme ile ilgili haberler, köşe yazıları, sağlık alanında açıklamalar oluyor.

Bu farkındalığın getirdiği en güzel gelişme glutensiz ürün çeşitliliğinin artması, kurumsal firmaların glutensiz ürün çıkarması oldu. Ayrıca çölyak tanısı konulabilen kişi oranı artmaya başladı.

Çalışmanız sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi- TBMM’ye yönelik lobi çalışması sürdürdünüz. Bu çalışmanın sürecini ve sonuçlarını bizimle paylaşmanız mümkün mü?

Türkiye’de çölyak ile yapılan çalışmalar genelde yerel ölçekte yapılmış oldukları için kamuoyu oluşturma ile sınırlıydı. Derneğimizin yapmış olduğu eğitim projesi ile bu süreç Manisa, Şanlıurfa, Tekirdağ, İzmir, Uşak, Van, Elazığ, Muş, Gaziantep, Çorum, İstanbul, Antalya, Adana, Mersin, Kocaeli, Balıkesir, Kahramanmaraş, Bursa, Ankara, Trabzon,  Sakarya, Malatya, Osmaniye   illerindeki   çölyak derneklerinin  bir araya gelmesi ile devam etti. Konunun uzmanından savunuculuk eğitimi alınması ile kanun değişikliği konusunda yol alınması sağladı.

Savunuculuk eğitimi, Türkiye’de çölyaklıların harici kişilere bilgilendirme ve farkındalık oluşturmaya da fayda sağlamıştır. TBMM’de kanun değişikliğine gidilebilmesi için ortak hareket edebilmenin önemini anlamak savunuculuk eğitimi sayesinde oldu. Birlikten güç doğar kelimesi aslında tam anlamı ile bunu göstermektedir.

Manisa’daki eğitimde lobicilik çalışması ile ilgili görev dağılımı yaptık. Eğitimdeki her dernek görevli olduğu konu üzerinde çalışma yaparak, Mart 2017 tarihinde Antalya’da tekrar bir araya geldi. Yaptığımız çalışmaların değerlendirilmesinin yanında glutensiz üretim yapan firmaların da katılımı ile çalıştaya dönüşen bu çalışmada artık daha kararlı bir şekilde kanun değişikliğine gitmeye karar verdik.

03 Mayıs 2017 tarihinde Türkiye’deki çölyak derneklerini temsilen 6 dernek olarak TBMM’ye gittik. Meclisteki kanun yapıcıları olan milletvekilleri ve grubu bulunan dört siyasi parti temsilcisini ziyaret ederek çölyaklıların hayatlarının zorluklarını anlattık ve bu konuda kanun değişikliği çalışmamıza destek istedik. Tüm siyasi parti temsilcilerinden destek sözü alarak ayrıldık.

04 Mayıs 2017 tarihinde TBMM’de genel kurulunda çölyak araştırma komisyonu kurulması için önerge verildi ve kabul edilmesi sağlandı. Kısaca Türkiye’de bir ilk gerçekleşti. Dört siyasi partinin ortak kararı ile Çölyak Araştırma Komisyonu kuruldu.

Aslında çölyak dernekleri olarak yapmış olduğumuz bu çalışma tüm Sivil Toplum Örgütlerine örnek olabilecek nitelikte. TBMM içinde grubu bulunan 4 partinin siyasi kimliklerini bırakıp ülke halkının yaşadığı sorunlar konusunda ortak bir masa etrafında toplanabileceğini gördük.

Komisyon toplantılarına en az 2 dernek temsilcisine söz verilerek dinlenmesi ve kayıt altına alınması sağlandı. Bu sayede kanun yapıcılar ile ortak çalışma ortamı oluşmuş oldu.

Manisa Çölyak Derneği bu çalışmaların dışında halihazırda ne tip faaliyetler yürütüyor?

Uzun vadede hedefimiz Türkiye’de çölyak hastalığının bilinmesi ve glutensiz ürünlerin her yerde bulunabilir ve ucuz olmasını sağlayacak kanun değişikliğinin yapılması.

Çölyak Derneği olarak bu yıl  bir kuluçka merkezi  planlıyoruz. Bu kuluçka merkezi, 25 kişilik derslikten oluşan pratik ve teorik eğitimlerin yapılabileceği eğitim atölyesi, 15 kişinin aynı anda yemek yapabildiği mutfak atölyesi şeklinde iki atölyeden oluşacak. Kuluçka merkezindeki eğitimler sivil toplum örgütlerine ücretsiz olarak verilecek.

Kanun değişikliği ile ilgili TBMM ve Bakanlıklar ile görüşmelere de devam edeceğiz.

Son olarak sizin aktivizm tanımınızı alabilir miyiz?

#BenceAktivizm  bireyin kendisi  için bir şey istememesidir.

Skip to content