Salının iyi haberi: Dijital ormanda rehberle yürümek

Yapay zeka hayatımıza sessizce girdi ve giderek daha fazla şeyi kontrol etmeye başladı. Peki zeki olduğu kadar tehlikeli olabilir mi? Teknoloji ormanı tüm bilinmezleriyle önümüzde uzanıyor. Eşsiz deneyimlerin bizi beklediği kesin. Acaba bunlarla buluşmanın bedelleri neler olacak? Dijital dünyada oynanan oyunları çözebilecek miyiz? Tuzağa düştüğümüzde bunu nasıl anlayacağız? Gülin Çavuşoğlu ve ekibi, avcıyı tanımıyorsak avlandığımızın da farkına varamayabiliriz, diyerek bu soruların peşinden gitti.

Yapay Gündem’i ortaya çıkaran işte bu yürüyüş oldu. Her ekran başına geçtiğimizde kuytular bize göz kırpıyor ve hem yolumuzu şaşırmamak hem de haklarımıza sahip çıkabilmek için bir rehbere ihtiyacımız olduğu aşikar.

Bu kılavuzluğu vrmeye takip olan Yapay Gündem ekibi teorik bir çalışmanın ötesine geçti: Merak eden, sorgulayan ve çözüm arayan herkesin yanında olmak için eylem ürettiler. Peki ne yapıyorlar? Teknolojiyi sadece gelişen bir alan olarak görmekle kalmıyor, topluma etkilerini anlayıp anlatmak için emek veriyorlar.

neden bir araya geldiler?

2024 Mart’ında yaklaşan yerel seçimler herkesin gündemindeydi. Her seçim döneminde bazı çevrelerce kullanılan manipülasyon ve dezenformasyon yapay zekadan destek alarak farklı boyutlara taşınabilir miydi? Barış ve huzur ortamına gölge düşebilir miydi? Gülin ve ekibi bu soruya cevap ararken seçmenleri bilinçlendirmek gerektiğinde karar kıldı. Ama bu o kadar da kolay değildi. Öncelikle neyle karşı karşıya olduğumuzu doğru analiz etmek ve ikinci adımda bu okumayı herkes için anlaşılır kılmak gerekiyordu.

İşte bu noktada Yapay Gündem fikri doğdu. Medya profesyonellerinden dijital okuryazarlık meraklılarına kadar herkesin bu konuda daha bilinçli olması gerektiği çağrısıyla bir platform oluşturdular. Evet bilgi önemliydi ama daha da vazgeçilmez olan, kullanıcıların dijital dünyada daha dirençli hale gelmelerine destek aktarmaktı.

kimlere sesleniyorlar?

  1. medya profesyonelleri: Haber kaynaklarımızın ne kadar kritik olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama ya onlar da yanıltılırsa? Yapay Gündem, gazetecilere ve medya çalışanlarına yapay zekanın seçimlerdeki etkisini anlattı, doğru haberciliğin malzemesi olacak güvenilir bilgiyi temin etti.
  2. dijital okuryazarlık meraklıları: Bu grup teknolojiye ilgi duyan, sosyal medyada aktif olan herkesi içine alıyor. Amaç, bu kitlenin dijital manipülasyon tekniklerini fark edebilmesini ve daha bilinçli hareket etmesini sağlamak.
  3. akademisyenler: Bilim ışığında ilerleyen bu grubun katkıları, Yapay Gündem’in bilimsel altyapısını oluşturuyor. Akademisyenlerle yapılan iş birlikleri sayesinde derinlemesine analizler ortaya çıkıyor ve bu veriler kamuoyu ile paylaşılıyor.

ne yaptılar?

Yapay Gündem ekibi sözünü söyleyip kenara çekilmedi; somut üretimlerle hareket ettiler. Ayda iki kez bilgilendirici bültenler yayınladılar. Bu bültenlerde yapay zekanın seçim propagandasındaki rolü, dijital manipülasyona karşı korunma yolları ve güncel gelişmeler yer aldı.

Ayrıca dijital kampanyalar düzenleyerek daha geniş kitlelere ulaştılar. Sosyal medyanın hızlı ve etkili yapısından faydalanarak derin bilgileri çabuk tüketilebilen içeriklerin içine gizlediler. Veri bilimcilerle birlikte yapılan analizler sayesinde de güncel veriler üzerinden çıkarımlar yapıp bilgiyi kanıtlarla ayakta tutmayı sürdürdüler. Bu üçlü mekanizma güvenilirliklerini giderek daha da artırdı.

Bu yolculukta elbette çok şey öğrendiler. Bunlardan en çarpıcı olanı, olumlu gelişmeleri de paylaşmanın gerekliliğiydi. Sadece olumsuz haberlere odaklanmak yerine, yapay zekanın toplumsal faydalarına da dikkat çekerek dengeli bir bakış sunmayı başardılar.

yol nereye gidiyor?

Yapay Gündem’in yeni hedefi topluluğu genişletmek. Yakın zamanda düzenleyecekleri etkinliklerle teknoloji ve toplum ilişkisini daha da derinlemesine ele almayı planlıyorlar. Orman bilinmezlerle dolu ve zaman zaman tedirgin olmanız çok doğal; öyleyse tek başınıza yürümeyin diyerek herkesi bu hareketin bir parçası olmaya davet ediyorlar.

Skip to content