
Esenyurt’ta salgının izlerini silen meclis
Sivil Düşün desteğiyle hayata geçen video serisi, İstanbul Esenyurt’ta çocuk meclisi kurulmasına vesile oldu. Çocukların salgında kaybolan haklarına dikkat çekmek için Esenyurtlu çocuklarla hazırlanan video içerikler, çocuk meclisleri kurma ihtiyacını ortaya çıkardı. Esenyurt Kent Konseyinin bu ihtiyaca cevap vermek adına kurduğu çocuk meclisi şimdi, yüzlerce çocuğun katılımıyla etkinlikler düzenliyor, salgının izlerini siliyor.
Salgının hepimizin hayatını gözle görünür biçimde dönüştürdüğü aşikar. Ama bazıları var ki, koşullar zorlaştığında hem zarara hem de görmezden gelinmeye iki katı daha fazla açıklar.
Örneğin çocuklar. Kriz, afet, savaş gibi bütün olağanüstü durumlarda olduğu gibi, salgında da, ebeveynlerin yaşam rutinlerindeki değişimler, onları doğrudan etkiliyor. Kötüsü, çocukların kendi hayatları için kendi başlarına önlem alabilme güçleri yok; bu iş, yetişkinlerin inisiyatifinde.
“Okulların kapanması, hareket kısıtlamaları gibi karantina tedbirleri, çocukların düzenini ve sosyal desteğini kesintiye uğratıyor. Çocukların sağlıklarının korunması hem kendileri hem de aileleri için son derece önemli. Öte yandan, sosyal uyum zorluklarını aşabilmeleri de bunun ne kadar hayati.” diyor İrem Ece Akpınar ve ekliyor:

“Biz bu sorunun varlığından herkes haberdar olsun diye onu masanın üzerine koyduk, görünür yaptık. Ancak elbette asıl amacımız konunun masada kalmadan hayatın içinde işe yarayacak gerçek çözümlere katkı sunmasıydı.”
İrem aslında kamu yönetimi mezunu ve şu an bir üniversitenin teknoloji transfer ve proje yönetim ofisinde görevli. Ancak uzun yıllardır çocuk, genç, kadın, engelli, göçmen gibi grupların küreselleşme etkisiyle yaşadıkları değişimi açıklamaya yönelik çalışmalar yapıyor. Kendisinin çocuk haklarıyla ilgili taşıdığı duyarlılık, salgın zamanındaki tanıklıklarıyla güçlenmiş. Fakat bu sefer, yetişkinlerin yön verdiği bir çalışma yerine, çocukları söz sahibi yaparak farkındalık yaratmak istemiş.
Böylece, Rumeli Üniversitesi Küresel Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (RUPAM)’la işbirliği içinde Sivil Düşün desteklerine başvurmaya karar vermiş. Çalışmalar için kollar sıvandığında, yol üzerinde, kendilerine Esenyurt Kent Konseyi de paydaş olarak katılmış.
Bu noktadan sonra da, Konseyden Birgül Çay ve Ayşe Kaşıkırık’ın sürecin tamamlanmasında büyük katkıları oldu, diyor İrem. Kendisi başvurucu olsa da, çalışmanın yürütücüleri olarak bu iki isme dikkat çekiyor. Öyle ki, başlangıç planınında belirlenen pilot bölge farklıyken, Kent Konseyinin ekibe katılmasının ardından çalışma, Esenyurtlu çocuklarla gerçekleştiriliyor.
Ekip özellikle kısıtlı ekonomik imkanlara sahip olan göçmen ailelerin çocuklarına ulaşarak, onların gerçek ihtiyaçlarını dinlemeyi hedefiyle yola çıkıyor. Üretilen 10 söyleşi videosunda çocuklara, günlerini nasıl geçirdikleri, uzaktan eğitim sürecini takip edip edemedikleri, internet erişimlerinin olup olmadığı, salgın sürecine dair bilgileri nereden edindikleri gibi sorular yöneltiliyor.
Çocukların verdikleri cevaplar, İrem ve RUPAM’a salgının etkileri üzerine yeni bir akademik çalışma üretmek için kılavuzluk ederken, Esenyurt Kent Konseyine de çocuklar için yeni güvenli ortak alanlar yaratma yolunda ilham oluyor. Esenyurt çocuk meclisi böylece hayata geçiyor. Kent Konseyinden Birgül Çay, videoların üretim sürecine kadar, bu ihtiyacın ne kadar acil olduğunun farkına varmadıklarını söylüyor.
Kurulur kurulmaz hareketlenen meclisin son etkinliği, mahallelere renk getiren bir şenlik oluyor. Esenyurt Alternatif Kültür ve Sanat Derneği, Askıda Bilim ve AZ Sanat Evi’nin paydaşlığında gerçekleşen şenlikte, sokaklara kurulan deney, ritm ve resim atölyelerine, sayıları 150’ye yaklaşan çocuk katılıyor.
Yaşananlar, tam da İrem’in yolun başında hayalini kurduğu gibi: Salgın karmaşasında çocukların kıyıda kalan ihtiyaçlarına yine o çocukların kendileri ses verdi ve masanın üzerine konan sorun, gerçek hayatta çözüm için bir yol getirdi.
Video çalışması Sivil Düşün’den, prodüksiyon/post prodüksiyon giderleri, ekipman kiralama, görsel tasarım, reklam harcamaları için ayni desteğin yanı sıra, gönüllü çalıştırma, hikaye anlatıcılığı, kriz yönetimi, yazılı-sözlü işaret dili çevirisi ve savunuculuk alanlarında uzman desteği aldı.
Siz de bireysel olarak, takımınızla veya bir sivil toplum örgütü adına başvurabilir, farklı hak alanlarını koruyup güçlendirmeye katkıda bulunabilirsiniz.