Merhaba,
Ben Özyeğin Üniversitesi (ÖzÜ) Şiddet ve Hukuk Laboratuvarından Zeynep Reva. Hem ÖzÜ Şiddet ve Hukuk Laboratuvarımızı, hem de yaşlılarla gençleri bir araya getiren ve aralarında empati köprüsü kuran 18 Yaşıma Öğütler: Yaşlar Arası Köprü Belgeseli projemizi aktarmak için söz ve mikrofon bugün bizde!
Biz Kimiz?
Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak hak odaklı çalışmaların anlamı bizim için çok büyük. Öğrencilerimizin teorik olanlar kadar pratik eğitimlere ulaşabilir olmalarıda… Bu yüzden akademik başarı için nasıl imkanlarımızı seferber ediyorsak hayata hakların gözünden bakışı güçlendirmek adına da yollar açmaya gayret ediyoruz. Bu kapsamdaki oluşumlarımızdan biri de ÖzÜ Şiddet ve Hukuk Laboratuvarı. Nasıl bir laboratuvar burası? Yaşlılar, çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere kırılgan gruplara karşı şiddetle mücadele etmek isteyen gönüllü öğrencilerimiz için bir çalışma ve deneyim alanı ya da bir sivil toplum birimi diyebiliriz. Öğrenciler, bu özel alanda zarara açık grupların faydasına olacak hakları merkeze alan, farkındalığı artırmayı hedefleyen çalışma ve projeler yürütüyor.
ÖzÜ’nün Şiddet ve Hukuk Laboratuvarı, klasik anlamda bir sivil toplum örgütü olmamakla birlikte gelişen sivil toplumculuğun en önemli ve tabana en yayılmış modellerinden birisi aslında. Sosyal laboratuvar olarak konumlandırdığımız bu başarılı yapılanmayı yayarak olabildiğince yaşama dokunmak en büyük hedefimiz. Bu bağlamda birazdan anlatacağımız 18 Yaşıma Öğütler: Yaşlar Arası Köprü Belgeseli projemizin yanı sıra halen yürütmekte olduğumuz başkaca projeler de var: Ortaokul öğrencilerine çocuk haklarını öğretmeyi hedefleyen Çocuk Beklemez Projemiz; zorla ve küçük yaşta evliliklerle mücadeleyi hedefleyen Çocuktan Gelin Olmaz Projemiz, şiddete maruz kalan ve yaşadığı şiddete rağmen hayatta kalmayı başaran kadınların şiddete karşı korunmasını hedefleyen Anka Kuşları Projemiz gibi…
Belgesel fikri nasıl doğdu, yola nasıl çıktık?
Hem dünyada hem ülkemizde demografik yapı değişiyor ve nüfus yaşlanıyor. Bu da yaşlı nüfusunun haklarını ve yaşlılara haklar odağında yaklaşan projelerin önemini artırıyor. Biz de ÖzÜ Şiddet ve Hukuk Laboratuvarı olarak dünyanın kıdemli bireyleri olan yaşlıların haklarının ve değerinin vurgulandığı bir proje geliştirdik: “18 Yaşıma Öğütler, Yaşlar Arası Köprü Belgeseli Projesi”.
Çalışmamız, yaşlılarımızın haklarını, durumlarını, özelliklerini, gençlere söyleyeceklerini, öğütlerini, aslında doğrudan doğruya ilk ağızdan aldığımız, dinlediğimiz ve saygıyı, farkındalığı, ayrımcılık yapmamayı, söylemlerimizde daha dikkatli olmayı gençlerimize aşılamaya çalıştığımız bir proje. Öyle bir ortamda, öyle farklılık yaratan bir zaman diliminde hayata geçti ki bu çalışma, öğrencilerimiz, evrensel nosyonları hala hayatlarına katmaya çalışarak genç hukukçular olma yolunda ilerlerken, mezun olmadan evvel, yaşamın tam ortasında saha deneyimi kazanma fırsatıyla buluştular.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Darülaceze Şube Müdürlüğü iş birliğinde geliştirdiğimiz çalışmamız, Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı tarafından da desteklenmeye uygun bulundu.
Neye ulaşmak istedik, hedefe neleri koyduk?
Yola çıkarken, yaşlı bireylerin haklarına ulaşmak ve onları kullanmak noktasında karşılaştığı sorun ve zorluklara dair genel toplumun farkındalığını artırmak, toplumsal duyarlılığı teşvik etmek en büyük önceliğimizdi. Yaşlı haklarının korunması, yaşlılara hak temelli yaklaşılması, yaşlıların sosyal olarak dışlanmaması, ayrımcılık (özellikle iş yaşamında) yapılmaması, yaşlı-genç ilişkilerinin geliştirilmesi konularının toplumda konuşulmaya başlaması için alan açmaya çalıştık.
Bu işin bir de diğer tarafı var. Yaşlıların elde edeceği fayda kadar gençlerin elde edecekleri de bizim için kıymetliydi. Bu bakışla, gençlerin yaşlı bireylerin yaşam deneyimleri ve karşılaştıkları zorluklar hakkında derinlemesine bilgi edinmelerini gözettik; bu sayede nesiller arası empati ve anlayış köprüleri kurabileceğimize inandık. Bize göre gençler, yaşlıların yaşadığı sosyal dışlanma hissinin etkisini fark ederse, daha önce belki de bilinçsizce dahil oldukları dışlayıcı davranışlarını bırakabilirdi.
Tüm bu hedefler ışığında bir dizi röportaj yaptık. Bunları da bir belgesel filme dönüştürerek geniş bir izleyici kitlesiyle buluşabilmeyi umduk.
Neler tasarladık ve ürettik?
Birinci adımda, ÖzÜ Şiddet ve Hukuk Laboratuvarı öğrencileri olarak İstanbul Darülaceze Şube Müdürlüğü bünyesinde iletişim kurulan 20 yaşlı gönüllü ile video söyleşiler gerçekleştirdik. Kayışdağı ve Kartal’da yapılan bu çekimler evet, amatör ekipmanlarla hayata geçti fakat ruhumuz profesyoneldi. J
Filmimizi, Birlemiş Milletler tarafından Dünya Yaşlılar Günü olarak ilan edilen 1 Ekim’de Özyeğin Üniversitesi Çekmeköy Kampüsünde 18 Yaşıma Öğütler: Yaşlar Arası Köprü belgeseli için bir gösterim galası ve Yaşlı Hakları Sempozyumu gerçekleştirdik.
Bizi en çok ne zorladı?
Yaklaşık 600 dakikalık bu görüşmelerin/çekimlerin içinden en çarpıcı 30 dakikayı seçmek bizlerin en çok güçlük yaşadığı kısım oldu. Kimi acı kimisi tatlı ama her biri hayatın içinden bu gerçek yaşanmışlıkları 30 dakikaya sığdırmak öyle zor geldi ki… Ancak genel olarak çok keyif aldığımız, eğlenerek öğrendiğimiz, herkesin birbirine destek olduğu ve olumlu enerji yaydığı tadı damağımızda kalan bir süreç deneyimledik diyebiliriz.
Nasıl bir etki yarattık?
Projemiz kapsamında; yaşlı hakları, gençlik hakları ve ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik konularına odaklandık. Bu süreçte; gençlerin yaşlıların deneyimlerinden öğrenmelerini teşvik ederek yaşlılarla olan ilişkilerinde daha duyarlı ve saygılı olmalarını ve empati kurmalarını amaçladık. Genç üniversite öğrencileri de yaşlı hakları ile ilgili bir çalışmanın parçası oldular.
Yaptığımız görüşmelerde yaşlı bireyler kendilerini ve ihtiyaçlarını ifade etme fırsatı bulduğu gibi genç öğrencilerimiz de bu görüşmelerden önemli tecrübeler edindiler. Yaşlılarla gençler arasında keyifli bir bağ, köprü kurduk.
Görüşmelerin farklı çıktıları da oldu. Yaşlılar sosyal dışlanmışlıklarını paylaştığı gibi, muayene için doktora gittiklerinde hekimlerin kendilerine değil yanlarındaki yetişkin çocuklarına bakarak anlattığını ve her ne kadar iyi niyetle yapılsa da bunun da kendilerinde görünmezlik, değersizlik ve yok sayılma gibi hislere neden olduğunu belirttiler. Bu çıktılarımızı hekimlerle de paylaşarak, değişim yaratmaya çalıştık.
Yaptığımız görüşmeler yaşlılara kendilerini ifade etme ve hatta çocukken yaşadıkları travmalarını anlatma fırsatı da sağladı. Örneğin görüşme yaptığımız bir kişi çocukken yaşadığı bir istismar olgusunu da aktardı bize. Görüşmeler yaşlıların geçmiş travma ve deneyimlerinden arınma sürecine de katkıda bulunmuş oldu diyebiliriz. 50-60 yıl önce yaşanan bir istismarın izlerinin yıllar sonra nasıl da karşımıza çıkabildiğini bir kez daha deneyimlemiş olduk böylece.
Bu da bize şiddet ve istismarın öncelikli bir sorun olduğunu ve mutlaka çok disiplinli bir boyutta mücadele edilmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha hatırlattı.
Belgeselin gösteriminin yapılacağı gala etkinliğimizde öğrencilerimizin proje görevlerinin yanı sıra konu ile ilgili okuma yapan, araştıran ve akademik açıdan da kuvvetli bireyler olmasını hedefledik. Bu bağlamda sekiz öğrencimiz yaşlı hakları, yaşlı ihmal ve istismarı konulu poster bildiri hazırladılar ve gala etkinliğinde bu poster bildirilerini sundular.
Proje Ekibimiz Kimlerden Oluşuyor?
Proje Danışmanı: Prof. Dr. Özlem Yenerer Çakmut
Proje Yürütücüsü / Koordinatörü: Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Reva
İBB Sağlık Dairesi Başkanı: Dr. Öğr. Üyesi Önder Yüksel Eryiğit
İBB İstanbul Darülaceze Şube Müdürü: Tülay Aytekin Aktaş
Proje Sanat Koordinatörü: Orhun Erdenli
Proje Sanat Asistanı: Burak Can Çatan
Proje Genel Asistanı/Görüşmeci: Aylin Suna
Proje Lojistik Asistanı/Görüşmeci: Zeynep Onat
Proje İletişim Asistanları/Görüşmeci: Ceylin Seyhan, Mehmet Yiğit Karakuş
Proje Sosyal Medya Asistanı/Görüşmeci: İlayda Mert
Görüşmeci: Emin Aksu
Projemiz kapsamındaki faaliyetlerimize buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Peki Son Olarak Ne Söylemek İsteriz?
Her bireyin özellikle gençlerin topluma duyarlı, elini taşın altına koyan, emeğini ortaya koyan birer sivil toplumcu olması önemli. Herkesin mutlaka özellikle duyarlı olduğu bir konu vardır. Bu kadın haklar olabilir, çocuk hakları olabilir, yaşlı hakları olabilir, engelli hakları olabilir, LGBTQI+ hakları olabilir, hayvan hakları olabilir, yaşanabilir çevre ve iklim hakkı olabilir… Hiç fark etmez, her gencin mutlaka ilgisi olan bir alanda bir sivil toplum örgütünün/biriminin bir parçası olması ve topluma faydalı çalışmalara ve projelere katılması önemli ve önceliklidir. Tüm kırılgan/dezavantajlı gruplara hak temelli yaklaşmayı ve onlara yönelik şiddetle mücadeleyi benimseyen ÖzÜ Şiddet ve Hukuk Laboratuvarı olarak tüm üniversite öğrencilerini bize katılmaya davet ediyoruz. Haydi, ozusiddetvehukuklab@gmail.com adresine e-posta atarak bizimle iletişime geçin ve katılın bize 😉