Depremi, Dersim’de de yoğun bir şekilde hissettim. İlk önce sevdiklerimi arayarak onların güvende olup olmadığını öğrenmeye çalıştım. Ardından, felaketin boyutlarını anlamak adına yavaşça bilgiler gelmeye başladı. İlk günü zor bela atlattıktan sonra, bir yardım tırıyla Pazarcık’a doğru yola çıktım. Orada tanık olduğum çaresizlik, dram ve kimsesizlik karşısında elimden geldiğince bu acı tabloyu duyurmanın yolunu bulmaya çalıştım.
Sivil Düşün’ün gayret özel desteği duyurulmadan önce kendi olanaklarımla oradaki insanlara ses olmaya çalışmıştım. Sonrasında, gayret’in depremin yol açtığı yaşanan hak kayıplarını ortaya çıkarmamda desteği büyük oldu. Bölgede fark ettim ki, yaşanan sorunlar birbirinden bağımsız değildi. Birine odaklanmak, başka birçoğunu da gündeme getirmek anlamına gelecekti. Böylece dikkatimi sağlık alanına dikkatimi yöneltmeye karar verdim. Deprem süresince zamanımın büyük çoğunluğunu geçirdiğim yer olan Pazarcık’ta gözlemlediğim aksaklıkları ortaya koymaya çalıştım.
İlçede 413 kişi hayatını kaybetmiş, 379 kişi yaralanmış ve 872 bina hasar görmüştü. Depremin hemen sonrasında çadırlarda yaşam mücadelesi veren özellikle kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve hastalar, birinci basamak sağlık hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle zor anlar yaşıyorlardı. Ancak geçen haftalara rağmen hala sağlık hizmetlerinde düzen sağlanamamıştı. Bebek izlemi, çocuk sağlığı, gebe ve lohusa takibi gibi temel sağlık hizmetleri, aşılama, doğum kontrolü, ecza konteynırları gibi alanlarda ciddi eksiklikler vardı.
Depremin üzerinden aylar geçtikten sonra bile konteynırlara geçen depremzedelerin karşılaştığı sağlık sorunları devam ediyordu. Bu çabamla, depremde hayatta kalan insanların en acil ihtiyaçlarından biri olan sağlık sorunlarını kamuoyuna yansıtmak istedim. Sağlıklı gıdaya ulaşamama, aşıların düzenli yapılamaması, hijyen koşullarının yetersizliği nedeniyle ortaya çıkan hastalıklar, ilaç deposunun olmaması gibi faktörler, yaşanan hastalıkların tedavisini geciktiriyor ve bu da felaketin ardından yaşanan bir başka zorluğu oluşturuyordu.
Bu bağlamda, Pazarcık’ta Halk Sağlığı Tehlikede ismini verdiğim belgeselimle, bu sorunları gözler önüne sererek kamuoyunu bilgilendirme gayretine giriştim.
Sivil Düşün’ün gücü ve desteğiyle, yaşanan sağlık sorunlarına çözüm bulmak adına yetkililere sesimi duyurmaya devam ediyorum. Her bir vatandaşımızın daha sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürmesi için çabalıyorum ve bu süreçte destekleriniz benim için büyük önem taşıyor.
Belgeseli izlemek için tıklayın.