Söz Devri | Türkiye Down Sendromu Derneği anlatıyor

Engelliler Haftasında sözü bizden devralan konuğumuz Türkiye Down Sendromu Derneği. 2024 yılının Dünya Down Sendromu Günü kapsamında hazırladığı kampanyayla sadece farkındalık yaratmakla kalmadı, topluma güçlü bir mesaj da verdi: Destekle, istihdamla, birlikte mümkün. Down sendromlu bireylerin de üretken, bağımsız ve aktif birer çalışan olarak iş hayatında yer alabileceğini vurgulayan kampanya; tanıtım filmi çekimlerinden stadyum sahnesine, kurumsal eğitimlerden rengarenk çorap kampanyalarına kadar uzanan geniş bir yelpazede hayat buldu. Dernek, destekli istihdam modelini görünür kılarken, iş dünyasına da net bir çağrıda bulundu: Down sendromlu bireyler fırsat verilirse başarır, yeter ki biz onları eşit görebilelim.

Ekibin Sivil Düşün ile yollarını kesiştiren hikayesini kendi ağızlarından dinleyelim:

Merhaba,
Ben Tülin Altan. Türkiye Down Sendromu Derneğinde kurumsal iletişim kordinatörü olarak çalışıyorum.
Aslında çalışıyorum demek biraz hafif kalıyor… Biz burada bir aileyiz, bazen kahkahalarla, bazen gözyaşıyla ama her zaman büyük bir inançla bir yolculuğa devam ediyoruz.

Bizim işimiz, down sendromlu bireylerin hayallerini daha görünür kılmak, potansiyellerini keşfetmelerine alan açmak ve toplumun onları kalpten kucaklamasına yardımcı olmak.
Bu yolda yürürken bazen bir sahne kurduk, bazen bir şarkı söyledik, bazen de bir pazartesi sabahı, hayatı değiştiren bir film çektik.

İşte tam burada Sivil Düşün ile yollarımız kesişti.
İçimizde kocaman bir fikir vardı ama kaynaklarımız sınırlıydı.
Sivil Düşün desteği sayesinde Yaşasın Pazartesi Sendromu filmimizi ve down sendromlu gençlerimizin sesi olan sımsıcak rap şarkımızı kliplendirme şansımız oldu.

Set günleri anlatılmaz, yaşanır desem yeridir.
Kameraların ışığı yetmediği yerde gözlerimiz ışıldadı.
Bazen bir kostüm unutuldu, bazen senaryo değişti, bazen de herkes sahnede olmak isteyince kimin oyuncu, kimin izleyici olduğu karıştı!
Ama her anında gerçek, sahici ve dopdolu bir sevgi vardı.

Motivasyonumuz ne miydi?
Çok basitti: Down sendromlu gençlerin sadece farklı değil, aynı zamanda müthiş yetenekli, güçlü ve hayat dolu olduklarını herkese gösterebilmek.
Birilerinin yapamaz dediği şeylerin nasıl aşkla, müzikle, kahkahalarla yapıldığını hep birlikte kanıtlamak.

Zorluklar mı? Tabii ki oldu.
Zaman zaman yorulduk, bazen de acaba yeterince iyi anlatabiliyor muyuz, diye endişelendik.
Ama her durduğumuzda bir gencimizin sahne arkasında bize sarılışı, bir annenin gözlerindeki mutluluk, bir seyircinin alkışları bizi yeniden ayağa kaldırdı.

Bugün dönüp baktığımda şunu gönülden söylüyorum:
Sivil Düşün sadece bir destek programı değil, bizim hayallerimize inanan bir yol arkadaşı oldu.
Ve biz o destekle sadece bir film ya da klip çekmedik; onlarca genç için özgüven, onlarca aile için umut, toplum için de yepyeni bir bakış açısı ürettik.

Bu yolculuk bize gösterdi ki, bir hayali gerçeğe dönüştürmek için çok büyük şeylere ihtiyaç yok.
Biraz inanç, biraz sevgi, biraz da doğru zamanda doğru bir destek yeterli.
Ve evet, birlikte koşunca hayat çok daha güzel oluyor.

İyi ki buradayız, iyi ki birlikteyiz. ❤️

Skip to content